Genital Kondilom (Siğil) Nedir?
1. Genital Kondilom (Anogenital Warts) Nedir?
Genital kondilomlar, anogenital bölgede HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonunun neden olduğu benign, epitelyal papüllerdir. Tıpta “condyloma acuminata” olarak da bilinen bu lezyonlar, papillomaviridae ailesine ait, çift iplikçikli DNA virüsü olan HPV türlerinin (özellikle 6 ve 11) etkisiyle ortaya çıkar
1.1 Etken: HPV Tipleri
-
HPV‑6 ve HPV‑11, genital siğillerin yaklaşık %90'ından sorumludur; bu tipler düşük risk kategorisindedir .
-
HPV‑16, 18, 31, 33 ve benzeri tipler yüksek risklidir, genellikle kondilom oluşturmazlar ama servikal, anal ve orofaringeal kanser gelişiminde rol alırlar
1.2 Bulaşma Yolları
Genital kondilomlar çoğunlukla cilt-cilt temasla yayılan enfeksiyonlardır. Temas türleri arasında genital-genital, oral-genital ve anal-genital ilişki bulunur. Ek olarak, nadir durumlarda doğum kanalından bebeğe geçiş, cilt sürtünmesi ya da kontamine yüzeylerle temas yoluyla otokontaminasyon da bildirilen yollar arasındadır .
1.3 Doğal Seyir ve Yaygınlık
-
HPV enfeksiyonu genellikle asemptomatik seyreder; bulaşmadan 1–8 ay sonra lezyonlar gelişebilir
-
StatPearls ve PubMed incelemeleri, lezyonları olan hastaların yaklaşık üçte birinde altı ay içinde spontan gerileme görüldüğünü belirtmektedir
-
NCBI verisine göre genital HPV yaygınlığı dünya genelinde %12 seviyelerinde; ABD'de yetişkin kadınlarda yaklaşık %10, erkeklerde ise benzer oranlar görülmektedir .
1.4 Klinik Görünüm
-
Papül ve kitle özellikleri: Lezyonlar genellikle 1–2 mm, bazen birkaç santimetre çaplı “karnabahar benzeri” kümeler oluşturabilir .
-
Renk ve yapı: Deri renginden gri, pembe, kahverengi tonlara kadar değişebilir. Düz, kabarık veya pedinküllü olabilir.
-
Yerleşim: Genellikle vulva, vajina, serviks, penis, skrotum, perianal ve anal bölgede görülür. Bazı vakalarda intraüretral, oral ve nadiren ekstragenital bölgelerde de tespit edilir
-
Semptomlar: Lezyonlar çoğu zaman asemptomatik olsa da, kaşıntı, yanma, kanama (özellikle cinsel ilişki sırasında), idrar/dışkılama sırasında ağrı, kötü koku ve psikolojik stres yaratabilir .
1.5 Patolojide Öne Çıkan Bulgular
-
Histopatolojik incelemede koilositoz, papillomatoz, hiperkeratoz, parakeratoz ve uzun rete ridges tipik bulgular arasında yer alır
-
Nadir durumlarda, düşük dereceli HPV tipli genital kondilomlar lokal invazyon gösterebilir ve Buschke–Löwenstein tümörü gibi büyük lezyonlara dönüşebilir; metastaz yapma riski ise çok düşüktür .
Kondilom(genital siğil) bulaşma yolları nedir?
1. Cilt‑Cilt Teması – Ana Bulaşma Yolu
ACOG ve AJOG yayınları HPV'nin büyük çoğunlukla yakın cilt temasına bağlı olarak bulaştığını belirtmektedir. Bu, genital-genital, genital-anal veya genital-oral temas ile gerçekleşir ve penetrasyon zorunluluğu taşımaz
Özellikle genital kondilomlu bireylerde yüksek viral yük nedeniyle bulaşma daha kolaydır; kontak eden kişilerin yaklaşık %65'i enfekte olabilir .
2. Oral ve Anal Temas
Oral HPV çoğunlukla defile genital HPV tipleriyle bağlantılıdır. Anal temas (örneğin rimming) da genital HPV bulaşmasına neden olabilir. AJOG, HPV'nin penis yerine serviksten daha kolay bulaşabildiğini vurgular; yani kadın→erkek geçiş riski daha yüksektir .
3. Penetrasyon Olmadan Hızlı Aktarım
ACOG'ye göre, mikro-erozyonlar sonucu ortaya çıkan ince deri teması, canlı enfeksiyon oluşturabilir. Bu yüzden prezervatif kullanan kişilerde bile HPV bulaşabilir; çünkü kondom kaplamayan bölgeler temas için yeterlidir .
4. Vertikal ve Neonatal Bulaşma
ACOG ve PubMed kaynakları, HPV'nin nadiren anne–bebek transferine neden olduğunu desteklemektedir:
-
Doğum sırasında plasenta veya doğum kanalından geçiş,
-
Amniotik sıvı veya meme dokusu ile temas .
Bu durum özellikle tek tip düşük risk HPV ile ilişkili benign lezyonlara (örneğin juvenile laryngotrakeal papillomatozis) yol açabilir, ancak çoğu durumda immün sistem tarafından temizlenir.
5. Eşyalar (Fomites) Yoluyla Geçiş (Teorik)
WHO ve ACOG, eşyalar üzerinden bulaşmanın düşük ihtimalle gerçekleştiğini fakat tamamen dışlanmadığını belirtir. Özellikle havlu, iç çamaşırı veya tıbbi cihazlar üzerinden risk teorik olarak vardır, ancak ana bulaşma yolu değildir
6. Otokontaminasyon ve Nadir Temas Yolları
HPV enfekte bölgeden komşu çok lezyonlu bölgeler arasında (örneğin genital bölgeden anal bölgeye) bulaşabilir. Ek olarak, fetiş oyuncaklar, tıbbi aletler gibi temizlik önlemleri yetersiz kaldığında bulaş riski artabilir .
7. Tıbbi Müdahalelerle Bulaşma
ACOG, ultrason probları, cerrahi aerosoller (laser veya elektrokoagülasyon sırasında oluşan duman) gibi tıbbi uygulamalarda da enfeksiyon riskine dikkat edilmesi gerektiğini vurgular .
Bulaşma Risk Faktörleri
-
Cinsel partner sayısı: Yüksek riskli gruplarda bulaşma olasılığı artar .
-
Korunmasız cinsel ilişki: Kondom kullanımı bulaşmayı azaltır ama tam koruma sağlamaz .
-
Sigara ve immünosupresyon: Direnç azalır, persiste enfeksiyon riski artar .
-
Ergenlik yaşı: Genç yaşlarda bulaşma ve enfeksiyon ortalaması yüksektir .
HPV (genital siğil) bulguları nelerdir?
HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonunun en iyi bilinen klinik bulgusu genital kondilomlardır (condyloma acuminata). ACOG ve StatPearls kaynaklarına göre:
-
HPV tip 6 ve 11'e bağlı oluşan yumuşak, papillomatöz veya verrüköz papüller genital ve anal bölgede görülür
-
Bu siğiller genellikle karnabahar görünümlü ya da düz plak formunda olabilir .
-
Boyutları 1–5 mm’den başlayıp kümeler halinde 1–2 cm üzerine kadar büyüyebilir
Fiziksel Bulgular
-
Görünüm ve Yapı
-
Renk: deri rengi, pembe, gri ya da kahverengi tonlar.
-
Yüzey: pürüzlü, düz, hiperkeratozlu ya da papillomatöz olabilir
-
Düzen: Tekli, birkaç papül ya da büyük kümeler halinde olabilir.
-
-
Yerleşim Alanları
-
Vulva, penis, skrotum, perineum, anus ve anal kanal sık yerleşim bölgeleridir.
-
Serbest kalabalıklaşabilen büyüklükte olabilir; vulvovajinal ya da servikal lokalizasyonlarda da görülebilir
-
Semptomlar
-
Asemptomatik vakalar yaygındır .
-
Kaşıntı, yanma veya ağrı gibi lokal semptomlar görülebilir .
-
Kanama, özellikle cinsel ilişki sonrası veya tahrişle ilişkili olabilir
-
Obstrüktif lezyonlar, büyük büyümüş koniler halinde dyspareuni ya da defekasyon zorluğuna yol açabilir
-
Psikolojik yük: Estetik ve sosyal kaygılar artabilir .
Klinik Seyir ve Doğal Gidiş
-
İnkübasyon süresi: 3 hafta ile 8 ay arasında değişir, ortalama 2–4 ay .
-
Spontan gerileme: Yaklaşık %30–70 oranında lezyonlar kendiliğinden kaybolabilir .
-
Nüks: Tedavi sonrası bile yeniden çıkabilir; immün yetmezlik, sigara kullanımı ve sayılı partner riski artırır
Genital siğil tedavisi için geç mi kaldım?
Tedavide geçikme söz konusu değildir. Terpistiniz ile yapacığınız ilk görüşmede süreç hakkında bilgi sahibi olacak gelecek günler hakkında plan yapmaya başlayacaksınız.
HPV (genital kondilom) tanı yöntemleri
1. Klinik Öz Muayene
-
Görsel inceleme: HPV enfeksiyonu genellikle “karnabahar”, papillomatöz papül ya da düz lezyonlar şeklinde ortaya çıkar ve çoğu zaman görsel muayene ile teşhis edilebilir .
-
ACOG rehberlerine göre, tipik genital siğiller için invaziv testlere gerek yoktur .
2. Asetik Asit (Acetic Acid – “Sirke Testi”)
-
%3–5’lik asetik asit uygulaması yapılır; lezyonlar beyazlaşarak “asetowhite” görünür ve subklinik lezyonlar saptanabilir .
-
Mayo Clinic bu yöntemi desteklerken, “ACOG/UK kılavuzları” bazı durumlarda kısa süreli kullanım dışında önermez .
3. Kolposkopi ve Anoskopi
-
Kolposkopi: Servikal/ vajinal lezyonlarda, yüksek çözünürlüklü ışıkla detaylı inceleme yapılır .
-
Anoskopi: Perianal/Aprektik alanlarda kaşıntı, kanama gibi şikayetler varsa kullanılır .
-
Atypik veya pigmente lezyonlarda tanıyı netleştirmek için biyopsi yapılır.
4. Biyopsi & Histopatoloji
-
Biyopsi, ülserli, pigmentli, sabit veya tedaviye dirençli lezyonlarda ACOG ve CDC kriterlerine göre önerilir .
-
Mikroskopta tipik bulgular: Koilositoz, papillomatoz, parakeratoz; epidermis hücrelerinde perinükleer boşluklar gibi HPV karakteristikleri görülür .
5. HPV DNA Testleri & Pap Smear
-
Genital siğil tanısında DNA testi rutin önerilmez; yalnızca servikal hücresel anomali varsa kullanılır .
-
ACOG, 30 yaş üzeri kadınlarda Pap smear + HPV DNA testi kombinasyonunu önerir; anormal sonuçlarda kolposkopi uygulanır .
6. Dermatoskopi & Görüntüleme Destekleri
-
Bazı kliniklerde dermatoskopi, lezyon mikroyapısını değerlendirirken
-
ACOG, çözünürlük yüksek cihazlarla yapılan incelemeleri intraüretral, servikal lokalizasyonda tavsiye eder .
Dr Fatma Gençtürk Özer'in genital kondiloma tedavi yaklaşımı nasıldır?
HPV Tedavi Yöntemleri – Dr. Fatma Gençtürk Özer
Genel Yaklaşım
Tedavi yöntemi; lezyon sayısı, büyüklüğü, lokalizasyonu, hastanın tercihleri ve gebelik durumu dikkate alınarak bireysel olarak belirlenmelidir. ACOG’ye göre genital siğiller antikorlarla tamamen ortadan kalkmasa da küratif tedavi mümkündür Tedavi süreci genellikle 3–4 ay içinde sonuç verir .
1. Hasta Uygulamalı (Topikal) Tedaviler
a) Podofilox (Podophyllotoxin) %0,5
-
Günde iki defa, 3 gün uygulama, ardından 4 gün ara; toplam 4 döngü uygulanabilir .
-
Klinik başarı oranı %53–78, nüks oranı 17–79% arasında değişir
-
Hamilelerde uygulanmaz .
b) Imiquimod %5 Serumu & %3,75
-
%5 krem: haftada 3 kez uygulanır, tedavi süresi 16 haftaya kadar uzatılabilir
-
%3,75 yeni formül: günlük kullanım, 8 hafta – daha iyi tolere edilir
-
İmmün yanıtı uyaran etki sayesinde nüks oranı %6–26 ile daha düşüktür (ncbi.nlm.nih.gov).
c) Sinecatechins %10–15 (Yeşil Çay Ekstresi)
-
Günde 3 kez ince tabaka halinde uygulanır, maksimum 16 hafta
-
Klinik başarı oranı %47–65, nüks oranı düşük (%6.5) .
d) Alternatif: Tabip Tarafından Reçetelenen Krem: Cidofovir %1 (Komplemanter)
-
Haftada 5 gün, 8 hafta; immün yetmezlikli hastalarda kullanılır
-
Türkiye'de sınırlı kullanım, özel reçeteye tabi.
2. Klinik (Hekim Uygulamalı) Modaliteler
a) Kriyoterapi (Sıvı Azot)
-
Haftalık uygulama; 2–3 freeze-thaw döngüsüyle uygulanır
-
Temizlik oranı %44–75, nüks oranı %21–42 .
-
Gebelikte güvenle kullanılabilir .
b) Trikloroasetik Asit (TCA/BCA) %80–90
-
Haftada bir uygulama; protein koagülasyonu sağlar.
-
Temizlik %56–81, nüks yaklaşık %36 .
-
Hamilelikte yaygın olarak tercih edilir; lokalize kullanım önerilir .
c) Elektrokoter / LEEP / Elektrosurgik Eksizyon
-
Büyük, kalın veya geniş lezyonlarda lokal anesteziyle kullanılır.
-
Temizlik oranı yüksek (%90+), ancak skar riski mevcuttur .
d) Cerrahi Eksizyon
-
Pedinküllü, obstrüktif ya da büyük lezyonlar için önerilir.
-
Temizlik oranı %95+ ; skar ve kanama riski bulunmaktadır.
e) Lazer Ablasyon (CO₂ / Nd:YAG)
-
Vücudun zor erişilen bölgelerinde, büyük veya dirençli lezyonlarda kullanılır .
-
Temizlik oranı %23–52; pahalı fakat etkili bir opsiyondur.
f) İntralezyonal İnterferon C, Dış Uygulamalar
-
Hemetik interferonlar lokal enjekte edilir ya da krem formda uygulanır.
-
Yan etkiler (ılık ateş, ağrı, yorgunluk) limitasyon yaratabilir; rutin kullanım asıl değildir
3. İleri ve Deneysel Yaklaşımlar
a) Fotodinamik Terapi (PDT)
-
ALA-PDT tedavisinde %68 tam yanıt; immün yetmezlikli hastalarda da %100 parsiyel yanıt
-
Lokal tahriş hafif ve hastalar tolarele edilebilir.
b) Oral İzotretinoin (Rekalkrutan Vakalar)
-
Kısa süreli (0,75 mg/kg/gün) kullanımla lezyonlarda gerileme sağlanmıştır .
-
Tetrasiklin sınıfı; yan etkiler nedeniyle tıbbi kontrol gerektirir.
c) Deneyselli Immunoterapi: Candida, MMR, BCG, Cidofovir
-
Bazı çalışmalar, intralezyonal immun terapi ile nüks azaltımını göstermiştir
4. Gebelikte Tedavi Seçenekleri
Tedavi
Gebelik Güvenliği
TCA / BCA
Güvenli, haftalık uygulama önerilir
Cryotherapy
Gebelikte güvenli, skar riski düşük
Eksizyon / Lazer
Aksesible, faydalı; doku kaybı olası
Podofilox, 5-FU, İmiquimod
Teratojenik veya güvenliği bilinmediği için önerilmez
5. Tedavi Seçimi & Tıbbi Rehberlik
ACOG ve BASHH tarafından önerilen tedavi algoritmaları aşağıdaki gibidir:
-
İlk seçenek: Hasta uygulamalı topikal – Imiquimod (%5), gebelik haricinde ilk tercih
-
Subklinik veya küçük lezyonlarda podofilox veya sinecatechins önerilir.
-
Büyük, kalın veya obstre lezyonlarda kriyoterapi, TCA, eksizyon, ya da lazer gibi hekim uygulamalı yöntemlere yöneltilir
-
Tedaviye yanıt <50% ise 4–5 haftada diğer yönteme geçmek önerilir .
Nüks & Takip Planı
-
Nüks oranları: %20–70 arasında değişir; en düşük nüks, siniecatechins ile görülür .
-
Kontrol zamanlaması: Yerel veya invaziv tedaviden 4–6 hafta sonra; topikal tedaviden 12–16 hafta sonra değerlendirme önerilir .